DOLAR40.7015
EURO47.2204
ALTIN4395.4
BIST10.747
İlyas SABANCI

İlyas SABANCI

Mail: ilyaskor@haberosmaniye.com

Yemekli Toplantı Varsa, “Gazeteci” Çoktur!

Eskiden gazeteci denilince; hakikatin peşinden koşan, milletin derdiyle dertlenen, gücünü halktan alan adamlar akla gelirdi. Şimdi?
Şimdi makam masasına oturmuş, “Oğlumu işe aldılar” diye kalemini mürekkebe değil, yalakalığa batıranlar akla geliyor.

Yav kardeşim… Oğlunu işe almışlar diye, yıllardır tanıdığın, omuz omuza çalıştığın gazeteci arkadaşının yazdığı yazıyla ne alakası varsa, çıkıp “benim nemalandığım kişilere ayıp ediliyor” diye sosyal medyada arkadaşlarına saldırıyorsun.
Bir de utanmadan altına not düşüyorsun sanki: “Yazı benimle ilgili değil ama cevap verme ihtiyacı hissettim.”
Niye hissettin? Vicdan mı sızladı yoksa çıkarın mı?

Bu meslekte dik duran, kalemini satmayan, halk için yazan gazeteciler var. Ama onlara ne sandalye var, ne mikrofon.
Ama bir de şunlar var…
Gazete çıkarmayan, internet sitesi olmayan, haber nedir bilmeyen ama ne hikmetse “en büyük gazeteci” olan adamlar.
Ne zaman ortaya çıkıyorlar dersin?
Yemekli bir toplantı varsa…
Fotoğraf çekilecekse…
Bir müdürle poz verilecekse…
Hemen oradalar!
Köşe yazısı mı? Yok!
Haber takibi mi? O da yok!
Saha çalışması mı? O da eksik!

Ama sosyal medyada her gün protokol fotoğrafları…
Altına da not düşüyorlar:
“Teşekkür ederim başkanım, ayaklarınıza sağlık müdürüm, var olun!”

Şunu açık açık söyleyeyim…
Ben böylelerinin 24 Temmuz Gazeteciler Günü’nü kutlamıyorum!
Kut-la-mı-yo-rum!
Çünkü onlar gazeteci değil, fırsatçıdır.
Onlar halkın değil, makamların sesi olmayı seçmişlerdir.

Bir daire müdüründen üç satır övgü alınca “beni gördüler” diye sevinen adam, bu mesleği temsil edemez.

Gazetecilik dediğin şey; İnce eleyip sık dokumaktır.
Milletin zamla, zulümle, haksızlıkla olan derdini gün yüzüne çıkarmaktır.
Ama bu arkadaşların gündeminde başka şeyler var:
Fotoğraf nerede çekilecek?
Kim hangi masaya oturacak?
Yemekte ne var?

Yahu senin haber sitene bakıyorum.
3-5 ayda bir güncellenmiş.
O da bir basın bülteni…
Kopyala-yapıştır!
Ama kartvizit cebinde: “BASIN” yazıyor!
Bir yere girerken “Biz basınız kardeşim” diye artistlik yapıyor.

E hadi git o zaman, bir çukura düşmüş vatandaşın derdini haber yap da görelim.
Git, elektriği, suyu kesilen yaşlı kadının gözyaşını haber yap da görelim.
Yapamazsın…
Çünkü senin kalemin, adaleti değil, avantayı yazar.

O yüzden ben bu adamlara gazeteci demiyorum.
Ve onların olduğu hiçbir toplantıya gitmiyorum.
Çünkü halkı için değil, kendi çıkarı için yaşayan, bu mesleğin yüz karası olan adamlarla aynı karede ve masada olmam.
Gerçek gazetecilik onurla yapılır, menfaatle değil!

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar