DOLAR41.397
EURO48.6749
ALTIN4845.6
BIST10.372
İlyas SABANCI

İlyas SABANCI

Mail: ilyaskor@haberosmaniye.com

Başkan Çenet, hayvan sevgisi bu mu?

Yine Osmaniye Belediyesi, yine barınak, yine acı…

Türkiye’nin ajandası malum. Her gün bir başka gündem. Dün siyasiler kavga ediyor, bugün dolar zıplıyor, yarın futbol tartışılıyor. Ama bir gündem var ki hiç değişmiyor.

Hayvan barınakları.

Daha doğrusu, barınak adı altında kurulmuş cehennemler.
Barınak kelimesinin anlamı neydi?
Sığınmak, korunmak, nefes almak değil mi?
Peki Osmaniye’deki “barınak” kelimesinin anlamı ne?
Ölüm kampı.

★★★

Bakın, Osmaniye Belediyesi Hayvan Barınağı’nda yine bir yavru köpek öldü.
Bir tesadüf değil.
Bir ilk değil.
Son da olmayacak.

Hatırlayın… Daha birkaç ay önce o barınaktan görüntüler çıkmıştı. Toprağın altından diri diri gömülmüş halde çıkarılan hayvanlar…
Türkiye’nin vicdanını kanatmıştı.
Olay büyüyünce ne oldu?
Klasik Türkiye klasiği.
“Soruşturma açtık” dediler.
Soruşturma ne oldu?
Unutuldu.

★★★

Şimdi yeni bir olay.
Sahiplendirme sırasında yaşanan bir arbede…
Bir yavru köpek nefessiz kaldı, öldü.
Belediye Başkanı İbrahim Çenet, sosyal medyadan açıklama yaptı:
“Sorumlular cezalandırılacak” dedi.

Peki sevgili başkan…
Bu açıklamayı daha önce hiç yapmadınız mı?
O diri diri gömülen hayvanlardan sonra da aynısını demediniz mi?
Hatta üstüne, “Hayvanları seviyorum” diyerek akşam kedilerle resim paylaşmadınız mı?

★★★

Türkiye’de belediye başkanlarının sosyal medya performansı hayvan sevgisinden daha güçlü.
Drone görüntüleriyle park açılışları…
Müzik eşliğinde yapılan festival tanıtımları…
İçinde bolca alkış, bolca şov, bolca süs…
Ama sıra hayvan barınaklarına gelince…
Kamera yok.
Drone yok.
Reklam yok.
Çünkü manzara içler acısı.

★★★

Sayın başkan, hayvan sevgisi öyle sosyal medyada kedi okşamakla olmuyor.
Hayvan sevgisi, barınağı cehennem olmaktan cennet yapmaktır.
Hayvan sevgisi, ihmal eden personeli görevden almakla başlamaz, hayvanları gerçekten seven insanları göreve getirmekle başlar.
Hayvan sevgisi, sadece “soruşturma açtık” demek değil, sonuçlarını paylaşmakla olur.

★★★

Peki biz neden bu kadar sinirliyiz?
Çünkü biz bu filmi defalarca izledik.
Türkiye’nin dört bir yanında aynı manzaralar.
Barınakta açlıktan birbirini yiyen köpekler.
Kısırlaştırma adı altında işkenceyle ölen hayvanlar.
Veterinersiz barınaklar.
Personelin elinde sopa, hayvanların boynunda ip.

★★★

Bu olayların bir başka yüzü daha var.
Hayvan düşmanlığı, aslında insan düşmanlığıdır.
Bakın, hayvanları sevmeyen insanları da sevmez.
Hayvanlara işkence yapan, bir gün insana da zarar verir.
Bu bir teori değil, bilimsel gerçek.
Dünya çapındaki suç istatistikleri bunu söylüyor.

★★★

Türkiye’deki hayvan barınakları aslında bizim aynadaki yüzümüz.
Ne kadar medeniyiz, ne kadar vicdanlıyız, ne kadar insaniyiz, bu barınaklara bakınca anlaşılıyor.
Maalesef aynaya bakınca gördüğümüz şey koca bir utanç.

★★★

Osmaniye’de üç aylık bir yavru köpek öldü.
Bunun adı kaza mı?
Hayır, bu bir ihmal.
Bu bir sistem sorunu.
Bu bir vicdansızlık.

★★★

Peki çözüm ne?
Çözüm basit.
Şeffaflık.
Denetim.
Sevgi.

Barınakların kapıları sonuna kadar açılmalı.
Sivil toplum örgütleri, hayvanseverler, gönüllüler düzenli olarak denetlemeli.
Barınaklara kamera sistemi kurulmalı.
Personel seçiminde tek kriter “hayvan sevgisi” olmalı.
İşte o zaman barınak, barınak olur.

★★★

Sevgili Osmaniyeliler…
Seçtiğiniz belediye başkanına sorun:
Neden barınağınızda ölüm var?
Neden orada hayvanlar yaşamıyor da ölüyor?
Neden kedi sevme fotoğrafları var da barınaktan tek bir mutlu kare yok?

★★★

Hayvan hakları konusu, aslında insanlığımızın testi.
Sınav kâğıdını önümüze koyuyorlar:
Köpeğe, kediye, kuşa nasıl davranıyorsun?
Eğer barınaklarda hayvanlar ölü bulunuyorsa, biz bu sınavı kaybediyoruz.

★★★

İşte bu yüzden tekrar soruyorum:
Yapamıyorsanız, kapatın o barınağı.
Çünkü sokak, sizin barınağınızdan daha güvenli.
Çünkü hayvanlar, sizin demir parmaklıklarınızın ardında değil, sokakta daha özgür.

★★★

Bakın, Osmaniye’de bir yavru köpek öldü.
Ama aslında ölen sadece o yavru köpek değil.
Bizim vicdanımız öldü.
Bizim insanlığımız öldü.
Bizim medeniyetimiz öldü.

★★★

Sayın Başkan…
Size son bir şey söylemek isterim:
Eğer gerçekten hayvanları seviyorsanız…
O barınağı değiştirirsiniz.
O barınağı şeffaf hale getirirsiniz.
O barınağı cehennemden cennet yaparsınız.
Eğer gerçekten hayvanları seviyorsanız…
Kedi okşarken değil, barınakta fotoğraf çektirirsiniz.

★★★

Yoksa, kusura bakmayın…
Kedi okşamak için değil, hayvanları yaşatmak için varsınız.
Bizim size yüklediğimiz görev bu.
Hayvanları öldüren barınak, barınak değildir.
Barınak değil, mezarlık olur.

★★★

Ve unutmayın…
Hayvanları sevmeyen insanı da sevmez.
İnsanı sevmeyen, şehri de sevmez.
Şehrini sevmeyen, görevini de sevmez.

Yavru köpeğin gözleri şimdi gökyüzünde bize bakıyor.
Soruyor:
“Beni neden korumadınız?”

Cevabınız var mı, Sayın Başkan?

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar