DOLAR32.5095
EURO34.7826
ALTIN2499.5
BIST9693.4
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Ağız içinde Dil konuşurken

Bu ülkenin devrimcilerine olumsuz sözler söyleyenler, kendilerinin ne kadar yurtsever olduklarını yaşadıkları olayları araştırdıklarında görebilirler.

Elbette her siyasi görüşteki kişilerin bazılarında olumsuz davranışlar, döneklikler, yan çizmeler, iktidara yamanma olayları yaşanabilir.

Öncelikle, kişiler kemiği olmadığı söylenilen dilinden çıkardığı sözcüklere dikkat ederek, özenle kullandığı zaman günün birinde söyledikleri ile çelişkiye düşmezler.

Tarihin şöyle gerilerine dönün bakın, Amerika’nın 6. Filosunun Türkiye kıyılarına gelmesine tepki gösterenler ile Amerikan askerlerine kol kanat geren dönemin gençlerini anımsayın.

“Amerika katil, katil!” türküsünü söyleyen Aşık Mahsuni Şerif’e tepki gösteren anlayışı anımsayın. Sonrasında bugünlere doğru ilerleyip yaşamakta olduğumuz olayları düşünün.

Amerika ve emperyalist hiçbir ülkenin Türkiye ile gerçek dost olmayacağını anlamayanlar, günün birinde bunu anlasalar bile yüzlerinin kızarması ile belli etmemeye çalışırlar, özür dileme zahmetinde bile bulunmazlar.

Mehmetçiğin kafasına çuval geçirilmesi olayını yapanlar Amerikan askerleri değil miydi? Suriye’deki BTÖ üyelerine tırlar dolusu silah ve mühimmat gönderip destek veren Amerika yönetimi değil miydi?

Hatta bu olayla ilgili tepkisel açıklamalar Türk devletinin en üst düzeyindeki yetkililerce bilinerek açıklama yapılmadı mı?

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden sonraki süreçte Amerika lobisi Türkiye’deki yönetimi şu veya bu şekilde yönlendirmeye, ihtilaller yapılmasında önemli rol oynadığını inkar edebilir misiniz?

Adnan Menderes’in iktidara gelmesinde ve sonunda “idam” edilmesi olaylarının yaşanmasına kadar Amerikan yönetimin parmağının olduğunu araştırırsanız öğrenebilirsiniz!

Amerika, hiçbir zaman bize dost olamayacağı gibi, bir çok ülkedeki askerlerini korumak adına Mehmetçiği savaş ortamına sürükleyen, bunu yaparken de mevcut hükümetleri kullanmayı iyi beceren bir devlet olduğunu sanırım araştırırsanız öğrenebilirsiniz.

1974 Kıbrıs Barış Harekatında, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in kararına karşı gelen Amerika yönetimine karşı, Ecevit’in verdiği yanıtı anımsamanızı öneririm.

Geçtiğimiz hafta ABD’ye  giden T.C. Cumhurbaşkanı Erdoğan,  devlet geleneklere aykırı olarak,  devlet temsilcisinin bile bulunmadığı şekilde karşılanmıştı. Böylesine çirkin bir karşılama karşısında Türkiye’yi temsil eden Cumhurbaşkanı’na yapılanlar, yurtsever insanlar tarafından kabul edilemezdi.

Gönül isterdi ki; ABD’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapılan saygısızlık nedeniyle yurt genelinde tepkiler, basın açıklamaları yapılmalıydı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkanlığını yürüttüğü AKP’nin 81 İl Başkanı eş zamanlı açıklama yapmalıydı, ayrıca Muhalefet partileri de bu açıklamaya destek vermeliydi ki; ABD, ülkemizdeki birliktelikten çekinmeliydi.

Böylesi bir olay neden yaşanmadı derseniz; Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan dönemin birinde ABD Başkanı ziyaretindeki fotoğrafı ile, dönemin Başbakanı Ecevit’in ABD Başkanı ile fotoğrafını karşılaştıran AKP’lilerin yazdıkları akla geliyor.

CHP’li Bolu belediye Başkanı Tanju Özcan’ın astığı dev pankarttı, aslında AKP’li Belediye Başkanları daha önceden yapmalıydı!...

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar