
Adana eski Müze Müdürü İsmet İpek, Osmaniye Zorkun Yaylası’nda açan göç çiçeğini kaleme aldı. Yaz boyunca yaylayı süsleyen bu çiçek, Ağustos sonunda göç zamanının habercisi oluyor.
Zorkun Yaylası, Osmaniye’nin Amanos Dağları başında yer alan kadim bir yayla olarak öne çıkıyor.
Çevresindeki on büyük yaylanın ortasında konumlanan Zorkun, Küreci, Mitisin, Fenk, Olukbaşı gibi yaylalarla bir yandan; Karıncalı, Üçkoz, Bağrıaçık, Sırapınar, Küşne, Hınzırı gibi yaylalarla diğer yandan çevrelenmiş durumda.
Eskiden geleneksel konar-göçer yaşama bağlı olan Zorkun, modern zamanlarda Çukurova’nın sıcaklarından kaçmak isteyenlerin yaz tatili adresi haline geldi.
Temmuz ve Ağustos aylarında serin havası ve buz gibi sularıyla ziyaretçilerini ağırlıyor.
Doğal Güzellikleriyle Bir Çiçek Bahçesi
Zorkun Yaylası, çam ormanları arasında parlayan evleri, balkonlarından sarkan küpeliler, bahçelerde açan papatyalar ve ortancalar ile adeta bir çiçek bahçesini andırıyor.
Yol boyunca çıkan horoz ibikleri, yaylaya gökkuşağı gibi renkler katıyor.
Göç Çiçeği: Ağustos’un Son Çiçeği
Ağustos sonlarında, kuyruk yıldızı doğduğu zaman, Zorkun’da özel bir çiçek açıyor: Göç Çiçeği. Dalı ve yaprağı olmayan bu çiçek, önce pembe sonra eflatun renginde yaylanın her yanını kaplıyor.
İsmet İpek yazısında göç çiçeğinin neden insanların geçtiği yolların üzerinde çıktığını merak ettiğini belirtiyor: “Yaz boyu yaylayı şenlendirenlerin ayakları altında ezilmekle nasıl bir kader yaşar?” diyor.
Göç çiçeğinin açması, yayladan göçün başladığı zamanla eşleşiyor. Her evde göç telaşı yaşanıyor, göç kömbeleri hazırlanıyor ve meydanlarda göç ateşi yakılıyor.
Kültürel Hafıza ve Tarih
Zorkun Yaylası’nda tarih ve kültür iç içe geçmiş durumda. İsmet İpek’in aktardığına göre, Tongurdak Kelleli Hüseyin Emmi, Fethi Dinçer’in Kahvehanesi, Salih Sefa Yazar, Albay Neşet Dinçer ve Mehmet İpek gibi isimler, yaylanın geçmişine tanıklık etmiş.
Ağustos sonunda göç çiçeği çıktığında, sonbahar hüznü de yaylada başlıyor.
Meyve ve Havanın Değişimi
Ağustos’un sonlarına doğru, bal tatlı ve hoş rayihalı Kürt üzümleri olgunlaşıyor.
Yayla yağmurları toprağı farklı kokularla donatıyor, hilkat garibesi canlılar ortaya çıkıyor: iguana türü sürüngenler, semenderler, simsiyah derili kertenkeleler ve renkli bukalemunlar…
Zorkun’un Sonsuz Etkisi
Zorkun Yaylası, beyaz papatyaları, sarı çiçekleri ve reçine kokulu atmosferiyle sadece yazın değil, tüm yıl boyunca hafızalarda yaşıyor. Kuyruk yıldızının doğuşu ve göç çiçeğinin açması, zamanın geldiğini hatırlatıyor.
İsmet İpek’in ifadesiyle: “İşte geldik gidiyoruz, dağlar senin olsun. Allahaısmarladık Zorkun!”
Yorum Yazın