DOLAR32.3329
EURO35.0539
ALTIN2281.2
BIST9006.6
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Üretimde yeniler

Yıllar öncesinde zeytin üretiminin ege ve Marmara bölgelerindeki illerde yapıldığı bilinirdi.

Safralarımıza gelen zeytin veya zeytin yağlarının üzerinde; Marmara veya Gemlik isimlerini görürdük.

Akdeniz bölgesinde zeytin üretimi yerine, pamuk, buğday, sonrasında soya ve ayçiçeği ile mısır üretimi ağırlık kazanmaya başladı.

Tarımsal alanların daraltılması, sanayinin gelişmesi ile birlikte dışarıdan alınan ürünlerin ucuzluğu gündeme gelmesiyle ticaret farklı yönlerde seyretmeye başladı.

Bu günlere geldiğimizde Çukurova denildiğinde pamuk üretimi akla gelirdi. Pamuk ekim alanları hiç yol denilecek kadar azalmış durumda.

Buğday ve soya üretiminde de düşüşler yaşanır oldu. Soya ve ayçiçeği üretimi yine her geçen gün ekim alanları azalan ürünler arasında yeralıyor.

Tarımsal ürünlerimizin neredeyse tamamını dış ülkelerden satın alır duruma geldik veya yanlış tarım politikaları nedeniyle getirildik.

Akdeniz bölgesinde narenciye ürünleri de yine fazla yetiştirilenler arasındaydı. Süreç içerisinde zarar eden üretici narenciye ürünlerini yetiştirmekten kaçınmaya başladı.

Bahçesinden topladığı limonun 2,5 liradan satan üreticinin ürünü marketlerde 7 liradan vatandaşlara ulaşıyor.

Portakal, limon ve mandalina üreticileri zarar etmeye başlayınca nar üretimine başladılar. Şimdi nar üretimi de yeterince üreticiye gelir kazandırmaz oldu.

Akdeniz bölgesinde son yıllarda zeytin üretimi ağırlık kazanmaya başladı. Osmaniye’deki zeytin üretimi yönünden her geçen gün gelişmeler yaşandığını görmekteyiz.

Son 10 yıllık süre içerisinde sadece köylerde değil, düz arazilerde bile zeytin ağaçlarının dikildiğini görüyoruz.

Zeytin hasadının başladığı bu günlerde, Osmaniye’de yer fıstığından sonra  en önemli ürünün zeytin olduğunu görülüyor.

Her geçen gün zeytin üretiminde gelişme yaşanırken, şu anda  kentte 5 milyon zeytin ağacının bulunduğu ve yıllık üretimin ise 84 bin ton olduğu belirtiliyor.

Zeytin hasadı ile ilgili olarak Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde halk arasındaki bir konuşmaya tanık olduğumdaki sözleri aktarmak istiyorum.

Düziçi’nin köylerinde geniş alanlardaki zeytin ağaçlarını gördüğümde sormuştum. Zeytin ürününün ne zaman hasat edildiğini öğrenmek istediğimde; “Bizim burada zeytin hasadı Atatürk’ün öldüğü gün başlar”dediler.

Atatürk ve zeytin arasında bağ kurmaya başladım ve hangi ayda hasat edilmeye başlandığını öğrenme istediğimi vurguladım.

Köylüler, 10 Kasım günü zeytin hasadına başladıklarını ancak, 10 kasım yerine “Atatürk’ün öldüğü gün” sözünü kullandıklarını söylediler.

Bu arada zeytin hasadı ile birlikte fabrikalarda yağ üretimi de başladı. Geçtiğimiz yıl 18 kiloluk zeytin yağının tenekesi 350 Tl’den satılırken, bu yıl 450-500 Tl’den tüketiciye satılmaya başlandı.

Üretim yerlerinde bu fiyattan satılan zeytin yağının üretim yapılmayan yerlerde sanırım bunun iki katına satılacaktır.

Narenciye bahçeden 2,5 liradan alınıp, marketlerde 7 lira olduğuna göre, tarımsal üretimin tüketiciye ulaşmasında sağlıklı bir uygulama olmayınca, kazananların aracılar olduğu açık olarak görülebiliyor.

Üreten ile tüketene sabır, aracılara ise vicdanlı olmaları dilemekten başka ne diyebiliriz!...

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar