DOLAR32.518
EURO34.7869
ALTIN2421.2
BIST9749.0
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Söylesem mi, söylemesem mi?

Yaşadıklarımız mı, gördüklerimiz mi daha çok bizleri düşüncelendiriyor diye kendimi yokluyorum.

Elbette yaşadıklarımız daha ağırlık kazanıyor yaşantımızda. Ama gördüklerimiz karşısında da duyarsız kalamıyoruz. Hani bir söz vardır ya; “Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır!”diye.

O kadar haksız olaylarla karşılaşıyoruz ki, bu haksızlıkların karşısında susan o kadar çok insan var ki, şimdi onların birer “dilsiz şeytan” olduklarını söylemek doğru olabilir mi?

İnsanlar ekonomik anlamda yaşama mücadelesi verirken, neler yaşadıklarının raporlarını hazırlayanların yaşantıları ile aralarındaki farklılıkları gören veya bilenlerin suskunluklarını dikkatle izliyorum.

Yine bir sözü anımsatmak istiyorum; “Aç koyma yüzsüz edersin”denilir ya, aynı zamanda yokluk çekenlerin de “sözsüz” kalabileceklerini bilmek gerekiyor.

Ülkeyi yönetenlerin sözleri her geçen gün de açık vermeye başladığı gibi, kendi üzerlerine görev olmayan olaylarda bile konuşmalar yaptıklarında insanın gülesi geliyor.

İçişleri Bakanı çıkıyor, ülkedeki ekonomik gidişattan, muhalefetin çalışmalarından konuşuyor. Bir başkası çıkıyor; “Paralı geçişlerden gitmek istemeyenler, parasız yollardan geçsin”diye konuşuyor.

Doğru söylüyor ama, geçmediğimiz halde “garanti” ödemek zorunda kaldığımızdan neden sözetmiyor?

Parasız yoldan geçtiğimizde, paralı geçişlerin garanti ücretlerine dolar bazında ödeyeceğimiz miktarda artış olduğunda bunun parasının bütçeden çıktığından neden sözetmiyor?

Tarım ve Orman bakanı çıkıyor daha farklı konuşuyor. Çiftçilerin ve üreticilerin sorunları ile ilgili konuşması gereken Tarım ve Orman Bakanı’nın kendi görev alanındaki sorunları çözümlemişçesine başka Bakanlıkların görev alanındaki olaylardan sözetmesini anlamakta zorluk yaşıyorum.

Doların tırmanışı geçtiğimiz haftada durmak bilmedi. Bu hafta başına 11 liranın üzerinde giren dolar bu yılı 12 Tl’den kapatacak gibi endişeliyim. Bu sütunlarda defalarca yazdım, yazmaya da devam edeceğim.

İktidar partisi sözcüleri, daha doğrusu ülkeyi yönetenler muhalefet partilerine çatmayı bırakıp, ekonomik gidişin ve doların yükselişinin nasıl önünün alınabileceği konusunda kafa yorsalar diyorum.

Her koşulda iktidar partisinin ülkeyi iyi yönettiğinden sözeden yandaş Tv kanalları ve yazılı basın çalışanları, halkın arasına girip te ekonomik alım gücünün nerelerde olup olmadığından da sözeşme zahmetinde bulunsalar ya!

Geçtiğimiz hafta başında 12’lik tüpgazın  fiyatı 75 liraydı, hafta sonu ise 95 Tl’ye yükseldi. Doların yükselişinden endişe duymayanlara sormak gerekiyor, bir haftadaki evimizde kullandığımız tüpgaza esnaf mı kendiliğinden zam yaptı, yoksa doların yükselişi mi etkili oldu?

Sabit ücretlinin maaşı yerinde sayarken, bir yıl içerisinde satın aldığı ürünler katlanarak zamlanırken, bu gidişatın halkın ekonomik, sosyal ve psikolojik yönden ne hale gelebileceğini ülkeyi yönetenler düşünmek zorunda olduklarını unutmamalıdır.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar