DOLAR32.3272
EURO35.1617
ALTIN2303.8
BIST9051.3
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Sıcaklar yakıyor

Ağustos ayının ilk günlerinde de Temmuz’un sonlarındaki gibi kavurucu sıcaklar, buz gibi soğutuyor insanların yüreklerini.

Sıcak mı sıcak havalarda, buz kesilmiş yüreklerin feryatlarını dinlemenin üzüntülerini yaşıyoruz.

Yanan ormanlarımızla ilgili konuşulanları dinlerken insanların yanak yürekleri neredeyse “buz gibi katı”kesiliyor.

Birileri çıkıyor üzerindeki sorumlulukları atarcasına, ormanların korunması sorumluluğunu yerel yönetimlere yüklüyor.

Oysa ormanlık alanların Köylerin sınırlarında olduğunu düşündüğümüzde, Belediyelerin köylerin ormanlarından nasıl sorumlu tutulabileceği veya korunabileceğini düşünmeye başlıyor insanlar.

Bu tartışmaların arkası gelmeyeceğe benziyor. Ormanlarımızın yanmaktan kurtarılması için yapılan ön çalışmalar ve önlemler konusunda neler yapıp yapmadığımızı kendimize sorgulamamamız gerekiyor. 

Sanırım Belediye Zabıta ekiplerinin ormanlık alanlarda piknik yapanları uyarması bekleniyor.

Oysa ormanlık alanların korunması ve buradaki olumsuzluklarla mücadele Orman İşletme Müdürlükleri bünyesinde koruma görevlileri ile Jandarma ekiplerine ait olsa gerek diye biliyorum.

Elbette yerel yönetimler de yangınlara müdahale de öncelikli görevleri söndürmek olsa da, merkezi yönetim kırsal alanlardaki görevleri yerel yönetimlere yüklerken Köy Muhtarlığının Valiliklere bağlı çalıştığını biliyordur.

Gelelim yaşanan depremlere ve evleri yıkılan insanların durumlarına. Fay hatlarının incelenmesi ve önlemlerin alınması olaylarından sorumlu olanları düşünelim.

Ormanların ağaçlandırılması neticesinde sağanak yağmurlarda sel sularının yerleşim alanlarını, yolları ve köprüleri yıktıkları olumsuzluklardan sorumluları araştıralım.

Bir halk deyimi vardır; “Oynamasını bilmeyen gelin, yerim dar”diye konuşurmuş.

Bu mevsimde sağanak yağışların verdiği zararlar, yaşanan olayları islerken doğanın dengesinin neden bozulduğunu öncelikli olarak araştırmak gerekiyor.

İktidar ya da muhalefet birlik olarak bu vatanın topraklarındaki ormanlarımız ve tüm canlıların geleceği için sağlıklı düşünmek ve sağlıklı kararlar almak zorundadır.

Kimsenin sorunu başkalarının üzerine yüklemek yerine, ortak aklın kullanılması önemlidir. Yangın uçakları tartışmasına son verilip ivedi olarak gerek duyulan uçaklar ülkemiz adına kazandırılmalı ve muhalefetin de bu konuda günlerdir konuşmalarını kesmesi önem taşımaktadır.

Köylerimizdeki vatandaşların çalışmalarını izlediğimizde vatan topraklarına ve canlılara nasıl sahip çıktıklarını duygulu anlarla izliyoruz. İktidarı ve muhalefeti ile aynı duyguları yaşamalıyız.

İktidar eksikliklerini ve hatalarını kabul etmeli, muhalefet ise günün koşullarına göre iktidara daha fazla yüklenmek yerine tartışma oluşturmayacak eleştiriler yapmalıdır.

Bu arada medyanın da önemini unutmamak gerekiyor, olmayanları olmuş gibi göstermek, yangınların arkasında insanları birbirine kışkırtacak şekilde sözler kullanarak ortamı germenin de aleminin olmadığını vurgulamak istiyorum.

 

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar