DOLAR32.397
EURO35.0643
ALTIN2326.7
BIST9138.9
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Rüzgara karşı su tutmak

Bu tümce aslında halk deyimiyle daha farklı söyleniyor ama, ben biraz yumuşatmak istedim.

Bizim halkımız  öylesine anlamlı deyimler söylemiştir ki; yüzyıllar geçse de önemini yitirmeyecek kadar altın gibi güncelliğini korumakta olduğunu bilmekteyiz.

Yel değirmeni ile dövüşemezsin, yırtıcı bir aslana karşı koyduğun zaman onun pençeleriyle yaralanabileceğini hesap etmek zorunda kaldığını bilmelisin.

Rüzgarın esmesi bazı anlarda fırtınaya dönüşebilir. Bırakın fırtınaya dönüşmesini hafiften bir yel esse bile açık olan teninizde bir takım tepkileri yaşayabilirsiniz.

Rüzgara karşı elinizdeki hortumu tutarak suyu akıtmaya kaktığınızda, hortumdan çıkan suyun geriye dönüp sizi ıslatacağını hesap edemiyorsanız, o zaman aklınızı yoklamak zorunda kalırsınız.

Bu arada rüzgara karşı hortumla su akıtan birinde onu düşünebilecek aklın biraz kıt olabiceğini de anımsatmakta yarar vardır.

Rüzgar, hortum, su ve geri dönüp elinde hortumu bulunan kişiyi ıslatması gibi sözlerin ne anlama geldiğini düşünmeye başlayanların olduğunu sezinliyorum.

Benzetmeler, yani başka bir deyimle “teşbih” dediğimiz olayların anlatımlarında elbette kişiler düşüncele fırtınaları yaşayacaklardır. Bu sözler beyin fırtınası için söylenmiş deyimlerdir.

Nasrettin Hoca’nın fıkralarını veya özlü sözlerini anımsayın. Koskoca göle maya çalmaya kalktığında görenler ne demişti; “Yahu Hoca koskoca göl maya tutar mı?”

Köylülerin bu sözünü Nasrettin Hoca’nın yanıtı ise; “Ye bir de tutarsa!”olmuştu.

Bugün bakıyoruz iktidar sözcüleri konuşmaları ile Avrupa ülkelerinin bizi kıskanmasından sözediyor. Ekonomik olarak güzel günler yaşadığımızdan ve bazı ülkelerdeki kuyruklardan örnekler veriyorlar.

Tarım ülkesi olan Türkiye’nin nohut, pirinç, mısır ve benzeri tarım ürünlerini neden başka ülkelerden ithal ettiği olayının altında ithalatçı firmaları zengin ettiklerini neden gizlenmeye çalışılıyor.

İthal tarım ürünlerinde gümrük vergisi alınmaması kimin işe yarıyor? Elbette ithalatçının işine geliyor. Bu ürünleri dışarıdan ithal eden firmaları araştırdığınızda altında hangi isimlerin ekonomilerine katkıda bulunulduğunu anlayabilirsiniz.

Kendi ülkesindeki çiftçisinin ürünü tarlada yok pahasına satılırken, yabancı ülke çiftçisine katkı verircesine, üreticisi ile rekabet ortamı oluşturan bir iktidar düşünmek bile istemiyorum.

Türkiye’deki üreticinin ürünlerinin pahalı olması gerekçe gösterilerek, ithal ürünler getiriliyor.

Kendi yönettiğin ülkenin çiftçisinin sorunlarına çözüm getirmiyor ve onların üretimlerinin pahalıya malolup olmadığını hesaplamıyorsan burada bir zafiyet olup olmadığı da umursamıyorsun anlamına gelir.

Anne kucağındaki bebek, acıktığı zaman ağlar. Bebeğe süt verip karnını doyurmayan anne, başını okşayarak açlığını  ve ağlamasını gideremez…

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar