DOLAR32.3298
EURO35.0714
ALTIN2297.8
BIST9018.3
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Özgürlüğe koşabilmek

Her insanın özgür yaşama hayali bulunur ve istediği gibi rahat yaşamayı ister, hatta özgürlüğü için yalın ayak kilometrelerce bire yol gider.

Bakınız Suriye’deki iç savaştan kaçarak değişik ülkelere sığınan ve orada rahat yaşamayı isteyen insanlara.

Onlara ister “sığınmacı”, ister “mülteci” deyin, ne derseniz deyin ülkelerindeki toplumsal barışın sağlanamaması ve  huzurlu yaşamak olmadığı için vatan topraklarını terk ederek başka ülkelere giderek yaşamaya çalıştılar.

Dağlık alanlarda, denizlerle canlar kaybetmeyi göze alarak vatanlarını terk edip kaçarken, geldikleri ülkelerde huzur ortamı aradılar.

Suriye’den kaçıp gelenlerin dini inançları nedeniyle sığınmalarına en sıcak yaklaşım Türkiye’den geldi.  Sığınmacılar için BM’in yaşamsal destek vereceği yönünde açıklamalar yapıldı. 

Bu haberleri duyan Suriyeli sığınmacılar, yerleştikleri kentlerde birkaç ay kaldıktan sonra kendi aralarında; “Bizim geçinebilmemiz için ABD yardım ediyor!”diye konuşmaları yaymaya başladılar.

Türk milleti olarak konukseverliğimizi  sürdürürken, devlet kurumlarının da gereken desteği vermesi ile iç savaştan kaçan bu insanların ekonomik ve sosyal sıkıntılar yaşamamasına çalışıldı ve çalışılıyor.

Süreç içerisinde Afganistan vatandaşları da kaçak yollarla Türkiye’ye giriş yapmaya başlar oldular. Özellikle Van ilimizden; Bin ile 2 bin dolar karşılığında “insan tacirleri” kaçak göçmenleri yurdumuza girdirmeye çalıştı.

Kendi ülkelerindeki huzursuzluktan kaçarak özgürce yaşama uğruna Türkiye’ye gelen “kaçak göçmenler” arasında farklı kişilerin de geldiği süreç içerisinde istihbarat bilgilerini arasında yerini aldı.

Polis ve Jandarma istihbaratının yaptığı çalışmalar, kuşkulu kişiler ve yol denetimleri sırasında son yıllarda yakalanan Suriye ve Afgan uyruklular arasında “terör örgütleriyle işbirliği ve üyeliği” bulunan çok sayıda kişi yakalandı.

Nedendir bilinmez ama, Suriye ve Afgan uyrukluların  terör örgütleriyle ilişkileri nedeniyle yakalanmalarında, konutlarda yaşadıkları veya barınma merkezlerinde yaşadıkları şeklinde olduğunu öğrendiğimde, bu zaafın nereden kaynaklandığını düşünür olmaya başladım.

Suriye’den gelerek ülkemizde yaşamakta olanların; “sığınmacı” veya “mülteci” konumunda olup olmadıklarını düşündüm. Çünkü; “Mülteci” konumundaki yabancı ülke vatandaşlarının belli süreleri olduğunu biliyorum.

Suriye’den gelerek, gerek “barınma merkezleri”, gerekse mahallelerde evlerde  yaşayanlara “Vatandaşlık kimliği” verilmesi olayına değinmeyeceğim.

Şimdi de Afganistan’daki Taliban yönetiminin zulmünden kaçarak Türkiye’ye sığınmaya çalışan yaklaşık 6,5 milyon  Afganlı gündeme geldi.

Bu da demek oluyor ki, ülkemizi yeni bir göç dalgası bekliyor. İran’ın kaçak geçişlere göz yumduğu hatta teşvik ettiğini öğrendim. Tırlar içerisindeki Afgan uyruklular  İran üzerinden ülkemize geçerek farklı illerimizde konuşlandırılıyor.

Ülkemizi yönetenlere sormak istiyorum; son 5 yıldır, özellikle Güneydoğu ve Güney illerimizde olmak üzere Türkiye’de polis ve Jandarma ekipleri tarafından yakalanan yabancı terör örgütleri üyeleri arasında, “Suriye ve Afganistan” uyrukluların olduğu kayıtları sanırım araştırılıyordur.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar