DOLAR41.0153
EURO47.5657
ALTIN4390.6
BIST11.314
İlyas SABANCI

İlyas SABANCI

Mail: ilyaskor@haberosmaniye.com

Osmaniye'de Hekimler de Yalnız, Şehir de Sahipsiz

Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. Cuma Korkmaz'ın sosyal medyada yaptığı sitem dolu açıklamayı okurken, insan bir yandan öfkeleniyor, bir yandan utanıyor, bir yandan da "bu kadarı da olmaz" diyor.

Ama oluyor. Hem de burnumuzun dibinde oluyor.

Şöyle başlamış Dr. Korkmaz: "İlimizde 750 hekim kamu ve özel sektörde hizmet vermektedir. Ancak bu hekimlerin kullanabileceği bir lokal, bir sosyal tesis bile yok."

Evet, 750 hekim. Ameliyata giren, gece gündüz acilde bekleyen, pandemi döneminde maske izinden tanınan, gece yarısında evinden çıkıp hastaneye koşan insanlar bunlar.

Ama kendilerine bir bardak çay içecek sosyal alan yok. Osmaniye gibi bir şehirde, bir Tesis yok.

Kirada bir ofiste hizmet veriyor Osmaniye Tabip Odası.

Osmaniye Tabip Odası ise bu ayıbı ortadan kaldırmak için, yaklaşık 6 ay önce bir araziye 30 yıllığına kiralama talebiyle resmî başvuruda bulunmuş.

Bedava istememişler, hibe istememişler, bir lütuf beklememişler.

Dememişler ki "Yalakalık yaptık, bir tesis verin". Dememişler ki "Bizim siyasî bağlantımız var, bir arsa ayarlayın".

Resmî yoldan, usulüyle, hakkıyla, alnın teriyle başvurmuşlar.

Ve tahmin edin ne olmuş?

Ret.

Koskoca Osmaniye'de hekimlere tahsis edilebilecek bir karış toprak yokmuş meğer.

Ama ne zaman kameralar açılsa, birileri çıkıp "hekimlerimizin yanındayız" diye show yapıyorlar.

Hekimlerin yanındalarmış ama uygulamada yoklar. Sözde varlar, gerçekte yoksunuz.

Ve en acısı ne biliyor musunuz?

Bu, sadece Osmaniye Tabip Odası'nın sorunu değil.

Bu, bir şehrin vizyon sorunu. Bu, liyakatsizlik sorunu. Bu, kibir sorunu. Bu, ben bilirimci, ben yaparımcı zihniyetin sorunu.

Son 5 yılda Osmaniye değişti evet. Ama iyiye değil.

Kibir çoğaltı. Ben bilirimciler çoğaltı. Her işe burnunu sokanlar, ama hicbir işi adam gibi yapmayanlar artı.

Hep aynı yalan: "Birlik, beraberlik, kardeşlik..." Ama arkada, kuliste, koridorda, odada... Ne birlik var, ne beraberlik, ne de vicdan.

Hekim sahipsiz, gazeteci sahipsiz, esnaf sahipsiz, öğrenci sahipsiz. Ama kibirli protokol koltukları tıka basa dolu.

Bir şehrin doktoruna gözüyle bile "sen kimsin?" diyerek bakanların olduğu bir memlekette yaşıyoruz.

Bir şehir düşünün ki, doktorlarının sosyal tesisi yok ama festivale protokol bütçesi var. Bir şehir düşünün ki, yüzlerce hekimin mesleki dayanışma merkezi yok ama kırmızı halı geçit töreni var.

"Osmaniye sahipsiz" diyorsan alınıyorlar. Ama sahipsizliği ortadan kaldırmak için tek bir adım atmıyorlar.

Hele o meşhur sözleri yok mu:

"Yapamayacaksa bıraksın!"

Evet, doğru. Yapamayacaksa bıraksın. Ama sadece tabip odası değil, belediye de bıraksın, valilik de bıraksın, kamu kurumları da bıraksın, reklam üzerinden siyaset yapanlar da bıraksın.

Çünkü bu şehir birilerinin vitrin uğruna geri kalıyor.

Birileri şov yapıyor, birileri emek veriyor. Ama şovu yapan kazanıyor, emeği olan kaybediyor.

Hekimler sahipsizse, Osmaniye sahipsizse, sadece tabip odası değil, bu şehirin tüm vicdanı sahipsizdir.

Ama yine de...

Saygılı ve dik duruşlarından taviz vermeden mücadele eden Dr. Cuma Korkmaz ve tüm tabip odası yönetimine bir Osmaniyeli olarak teşekkür borçluyuz.

Çünkü onlar vazgeçmedikçe, biz de bu şehirden umudu kesmeyeceğiz.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar