Ne zaman ki kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların siyasallaştığını gördüğümüzde, işçisi-memuru bazı anlar olur ki, üstlerini yani Müdürlerini bile takmayacak sözler kullanabiliyorlar.
Bu nasıl oluyor demeyin, yıllardır böylesi olaylara tanık olmuşsunuzdur. Bu ülkede siyasi iktidarın yöneticileri sayesinde işe girip çalışanlar, günün birinde kendilerini işe girdirenlere “biat edip” hizmetinde çalıştıkları kurum Müdürlerini bile tanımayabiliyorlar, bu tür olayları her dönemde gördük..
AKP iktidarının son yıllardaki sendelemesi, yöneticilerin hal ve hareketleri, ulaşılamaz konumda olmaları ve halkın sorundan çok farklı işlere önem vermeleri gibi olaylar nedeniyle, gemi su almaya başladı.
Gemi nasıl su alıyor ve kimlerin gemide delik delerek su almasına neden olduğunu göremeyen AKP iktidarı yöneticileri başlarını iki ellerinin arasına alıp düşünmedikleri zaman, gemi su almaya ve sonunda da batma noktasına gelebileceği gerçeği görenler tarafından sezinlenir oluyor.
Kurumlardaki çalışmalarla ilgili, halkın memnuniyeti noktasında personelin davranışları önemlidir. Hele de kamu kurumlarında görev yapanlar, vatandaşlara hizmet noktasında siyasal amaç güdemeyeceği gibi, üstlerini de tanımayacağını belirtircesine sözleri kullanmamalıdır.
Kamu kurumunda çalışan bir memur, yapması gereken işleri haftalarca yapmıyorsa, bununla birlikte yapmadığı işlemler karşılığında vatandaşın işinin zamanında yapmamış olması nedeniyle “zarar oluşuyorsa”, görevini yapmayan memurun neyi amaçladığı veya neyi istediği akla gelir!..
Bu arada dürüst çalışan memurlara sözümüz yok, onlar alınmasınlar. Sözümüz, keyfi davranışlar veya farklı istekleri nedeniyle, bilgisayar başında 10 dakikalık işlemin haftalarca yapılmamış ya da yapılmak istenmemiş olmasıdır.
Bilgisayarın başında oturup müzik dinleyerek, internette oyun oynayarak mesaisini dolduran böylesi memurlara görevleri ile ilgili yapması gerekenler konusunda, “zeytinyağı gibi üste çıkarcasına” sözler söyleme cesaretini iktidar partisinin yöneticilerinden aldığını tahmin ediyorum.
Kamu kurumlarındaki böylesi hizmetsizliklerden insanlar tepkilerini yükseltmeye başladı. Liyakatsız ve siyasi amaçlı alınan personelin iş yapmaması tepkileri artırıyor.
Osmaniye İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünde görevli bir memurun, görevini yerine getirmesi için defalarca anımsatılmasına rağmen ve aradan 30 günü geçen sürede iki satır yazışmayı yapmamış olması ve sürekli ötelemesinin altında neler yattığını öğrenmek hakkımız olsa gerek!
Yasa dışı bir işlem yapması istenmiyor, yasal olarak yapılması gereken bilgi notlarının bir başka kuruma aktarılma noktasında yazı yazılması gerektiği halde, bu işlemi 32 günde yapmayan bir memura bunun yapılması gerektiğinin anımsatılması ve İl Müdürü aranarak bu olayın bildirilmesinin söylenmesi üzerine, Osmaniye İl Kültür ve Turizm Müdürlüğündeki memurun sözleri; “Şimdi ara hemen müdürüde ara yarına bırakma abi” diye yanıt vermesinin ardında neler yattığını merak ediyorum.
Kurum Müdürlerinin memurlara “göz yumma” olayının yanlış olduğunu söylemek istiyorum.
Böylesi olaylar karşısında memurla tartışırsanız; “Memura hakaret davası” açılabilir. Vatandaş ne yapacak, kafasını hangi taşa vuracak o zaman? Memurun keyfi davranışları ile kamu işlerinin sağlıklı yürüyemeyeceğini sanırım herkes bilmektedir.
Yorum Yazın