DOLAR32.5372
EURO34.9207
ALTIN2435.3
BIST9749.6
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Geçmişte yaşananlar

Tarihin sayfalarının eskiyemeyeceği, günün birinde aradan geçen yılların ardından yeniden gündeme gelebileceğini unutmamak gerekiyor.

Tarihin sayfalarına göz attığımızda, 23 Ağustos günlerinde önemli sayılabilecek birkaç olayı sizlerle paylaşarak anımsatmak istiyorum.

1799 yılında bugün; Napolyon, Fransa da iktidarı ele geçirmek üzere Mısır’dan ayrılıyor.

1839 günü Hong Kong Birleşik Krallığa bırakılıyor. 1866 günü Avusturya-Prusya savışı, Prag antlaşması ile sona eriyor.

1914 yılında birinci Dünya savaşına rastlıyoruz. Japonya Almanya’ya savaş ilan ediyor ve Qingdao’yu (Çin) bombalanıyor.

1940 yılında 2. Dünya savaşını görmekteyiz; Nazi Almanyası Londrayı bombalamaya başlıyor. 1942’de 2. Dünya Savaşı’nda Stalingrand Muharebesi başlıyor.

1975 yılında Laos’ta Komünist bir yönetim oluşuyor. 1990 yılına geldiğimizde Saddam Hüseyin, Kuveyt’teki batılı ülkelerin elçiliklerinin başaltılmasını istiyor.

1991 yılında ise Ermenistan, SSCB’den bağımsızlığını ilan ediyor.

Yıl 2011 ve  23 Ağustos’ta Libya’daki Kaddafi rejimi sona eriyor.

Tarihte bu olaylar yaşandı, yaşanan her olayın ardından dünyadaki başka ülkelerde şu veya bu şekilde etkilendiler.

Örneğin Kaddafi’nin öldürülmesi, Libya Başkanı Kaddafi’nin öldürülmesi olaylarındaki gelişmeleri gözlerinizin önüne getirebilirsiniz.

Bir zamanlar Amerika tarafından farklı ilişkiler içerisinde bulunan bu liderlerin sonlarının nasıl olduğunu araştırın.

Bugünlere gelindiğinde Taliban’ın Afganistan’da yaşattığı olaylar ve ülke yönetimini ele geçirmelerini araştıralım.

Mısır’da darbece Sisi diyenleri anımsıyorum, darbecilere karşı gelinen sözleri düşünüyorum ve bugün Afganistan’ta yönetimi ele geçiren Taliban’a karşı kullanılan sözleri dinliyorum.

Afganistan’daki son gelişmelerle ilgili Amerika şimdilik seyrediyor, ne zaman farklı bir hareket içerisine gireceği merak ediliyor olsa da, ortalık durulmaya başlandığında Amerika ajanları ile buraya yavaştan el atacaktır.

Bu arada Türkiye bir yandan Suriye’den ülkeye sığınan insanlarla uğraşırken, diğer yandan Afganistan’dan gelen ve gelecek olan sığınmacılarla nasıl başedebileceğini hesaplamaya çalışıyor.

Suriye’den gelen Türkmenlerin Türkiye’deki yaşantıya biraz da olsa uyum sağlamış görünüyorlar. Ancak Afganlıların Türkiye’de toplumsal ve kültürel yaşantıya ne kadar uyabilecekleri önemli bir görüş olarak ortaya çıkıyor.

İran üzerinden ülkemize gelen giyim-kuşam kültürü ile (kara çarşaf-burka) sokak ve caddelerde kadınların Türk mü, yoksa başka ülkelerden gelen mülteci-sığınmacılar mı olduğunu anlayamaz olduk.

Geldikleri yerlerin kültürlerine uymayan bu insanların yaşadıkları kültürü bizin insanlarımıza yaşatmaya başladılar.

Böylesi bir yaşantının hayata geçirilmesinin altında Amerikan emperyalizminin ülkemizi bölme planlarından olduğunu anlayanlar uyarsa da yöneticilerimiz iktidarlarını sürdürebilme adına şimdilik seyreder gibi davranıyorlar.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar