Türkiye’de ekonomik anlamda yaşayabilmek, daha doğrusu geçinebilmenin her geçen zorlaştığını iktidara yandaş olanlar bile inkar edemez oldu.
Geçtiğimiz ayki araştırmalara göre açlık sınırının 2 .in 801 Tl olduğu yönünde yapılan basın açıklamasını okudum.
İktidara yakınlığı ile bilinen Memur-Sen’in İl Başkanı bu açıklamayı yapıyordu. Kaldı ki daha önceki iktidarlar döneminde meydanlara çıkarak basın açıklamaları yaparak, geçim zorluğunu, maaşlarının yetersiz olduğunu dile getiren bu Sendika yetkilerinin bu günkü iktidar döneminde öyle görülebilir tepkilerini göremiyorduk.
Nihayet bıçak kemiğe dayanmış olmalı veya üyelerinden gelen tepkiler üzerine sendika yaptığı araştırmaları kamuoyu ile açıklamak zorunda kalmış diye düşünüyorum.
İktidara yakınlığı ile bilinen bu sendikanın geçtiğimiz Haziran ayındaki araştırmalarına dayanılarak basın açıklaması yapılıyor.
Deniliyor ki; “Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 801, 6 Tl. Yoksulluk sınırı ise 8 bin 003,1 Tl olarak belirlendi”
Yapılan açıklamada enflasyon oranı, tüketim ürünlerine yapılan zamların miktarları da örneklerle belirtiliyor.
İnsanların alım gücü, aylık gelir ve giderlerinin araştırılarak hesaplanması ile ortaya çıkan tabloya baktığımızda, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırında yaşamaması için ayda en az 2 bin 801 lira gibi para gelirinin olması gerekiyor.
Asgari ücreti anımsadığımızda ortaya çıkan tabloya baktığımızda, bugün asgari ücretle çalışanların açlık sınırında yaşamak zorunda kaldıkları anlaşılıyor.
İktidara yakın olan bu sendikanın araştırma sonuçları bunlar. Muhalif düşünenlerin araştırmalarına belki tepki gösterebilirsiniz, ancak ülkedeki yaşam standartları açık olarak görülebiliyor.
Geçtiğimiz günlerde yazmıştım, kurban bağışının bin 125 Tl olduğunu ve rakamın altında emekliye bayram ikramiyesi verildiği olayına değinmiştim.
Bugünkü yaşam standartlarını incelediğimizde, emeklilerin aldıkları maaşlar arasında 2 bin 801 lira aylık gelirleri olan emeklilerin sayılarının az olduğunu görmekteyiz.
Emekli maaşlarında, ağır işlerde çalışanlar, Milletvekilliğinden veya bürokrasideki çalışmaları sonunda emekli olanların emekli maaşlarını kıyaslayarak konuşanlar varsa ona sözümüz yok.
30-40 yıl gibi süre alın teri ile işçi olarak çalışan ve sigorta primlerini yatırdıktan sonra gününü ve yaşını dolduranların emekli maaşları ile bürokrasideki çalışmaları sonunda emekliye ayrılanların aldıklarını aynı görebilmek ve ardından da emekli maaşlarının yeterli olabileceğini söyleyebilenlerin hangi akla hizmet ettiklerini anlamakta zorlanıyorum.
Sadece halkın sesi olmak ve onların sorunlarını anlatmak amacı ile yazdığım olaylar karşısında beni “Muhalif” kalem gibi görenleriniz olabilir, ancak bugünkü yazımı iktidara yakınlığı ile bilinen Memur-Sen’in araştırmaları ile anlatmaya çalıştım.
Yorum Yazın