DOLAR32.3245
EURO35.1139
ALTIN2302.2
BIST9075.6
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Dünü unutabilmek

Dün derken, sadece 10 Kasım gününden sözetmiyorum, tarihin eski yıllarındaki sayfalarını  da anımsatmak istedim.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 83. Yıldönümünde saygı ve özlemle andık.

Atatürk’ü anlamak istemeyenlere zorla anlatmazsınız, kafalarındaki klişeleşmiş İngiliz ajanlarının yerleştirdiği fikirleri silemezsiniz. Atatürk’ü anlamak demek; onun eserlerini görmek ve bize bıraktığı mirası ne derecede koruyabildiğimizdir.

Dün bir arkadaşımla karşılaştım, Muğla’da çalışıyordu memleketine geri dönmüş. Ayak üstü sohbet ediyoruz, anlatıyor: “Abi, Ege kıyılarındaki en güzel yerler yabancıların ellerine geçmiş.

Orada yaşayanlar İngilizlerin ve Arapların hizmetinde çalışıyor. Adamlar en güzel deniz kıyılarındaki turistik yerlerimizi satın almışlar, istedikleri gibi yaşıyorlar.

Senin anlayacağın, Muğla ve Marmaris kıyılarımız bizlerin değil de yabancı ülkelerin vatandaşlarının kullanımına geçmiş. Bugün Atatürk’ü anacağız, ölüm yıldönümü.

Üzülüyorum Mustafa abi! Atatürk’ün bize emanet ettiği, şehit kanları ile bağımsızlığına kavuşturduğumuz topraklarımızda yabancılar silahsız ama paraları ile gelip işgal etmişler. 

Atalarımızın emanetlerine sahip çıkamadıktan sonra ne diye yaşadığımızı anlamaya çalışıyorum. Muğla’da kendi vatanımda yabancıların hizmetinde çalışıncaya kadar, memleketime gelip, çobanlık yaparım daha iyi, diye düşünerek geri döndüm!”

Arkadaşımın bu sözleri karşısında söyleyecek söz bulamadım. Ancak birkaç yıl önce; “Kurtuluş savaşında keşke Yunan galip gelseydi!”diyenlerin ve onu hasta yatağında ziyaret edenleri anımsadım.

Bir de sosyal medyada aslı astarı olmayan Atatürk’e hakaret içeren paylaşımları düşündüm.

Atatürk, sadece bu ülkedeki insanların özgürce yaşamaları için kurtuluş savaşı vermiş ve vatan toprağı emanet etmiş gelecek kuşaklara.  Bu olayda yanlış olanın ne olduğunu açıklayabilenler var mı?

Ne demişti Atatürk; “Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.” Sözlerindeki anlamı anlamak istemeyenlerle tartışma gereği bile duymuyorum.

Bazı kişilerin Atatürk’ü eleştiren sözlerini dinlediğimde, neyi amaçladıklarını veya neyin peşinde oldukları, ya da kime hizmet etmeye çalıştıklarını düşünüyorum.

İnancımıza göre, ölmüş bir insanın arkasından konuşulmaz denilir. Ancak, bugün duyuyoruz ki, kendilerini gündeme getirmek için bu vatan topraklarını bağımsız kılarak bizlere emanet eden bir lider farklı iddialarla eleştirilmek isteniyor.

Tarih içerisinde bir takım kişiler gelir, yaşar ve sonsuzluğa gider. Yaşadıkları sürece halkının huzur ve barış içerisinde yaşaması mücadelesini verenler ile, halkı bölüp parçalayarak, kin ve düşmanlık  tohumları ekerek yaşamak isteyenler arasındaki farklar yine tarihin sayfalarında yerini alır.

Hitler’i anımsıyor musunuz? İktidara gelebilmek için ezilen halkın ve emekçilerin haklarını savunarak ülke yönetimini ele geçirmişti. Sonrasında ise önce emekçiler üzerinde baskı kurmaya çalışan bir diktatör olarak tarihe geçti.

Atatürk’ü bir kez daha saygı ile anıyorum.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar