Bu sütunlarda yazdıklarım genelde ülkemizde olup biten ve dış dünyadaki olaylarla ilgili görüşlerimden oluşuyor.
Yaşadığım kentin havası veya suyundan olsa gerek, birilerin söylediği gibi olmadığını yazdığımda; “Fincancı katırları ürkenler” tarafından eleştiri alıyorum. Ne kadar eleştiri almış isem, o kadar özenle okunduğumu düşünüyorum!
Bu kentin önce havası değişmeli, sonrasında da halkın içtiği suyun kaynağı.
Bunu niçin yazıyorum, Medya gazetesinde Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü görevini yürüttüğümün bilincinde olmayanlar, kendi çıkarlarına ters düşen eleştiriler karşısında Gazete sahibini arayarak; “Bu insanla neden birlikte çalışıyorsun!?” ve benzeri sözlerini söyleyenlerin cahil akıllarına gülüyorum.
Bir kere gazetemiz halkın ve haklının sesi olma uğruna bu yola zor koşullarda çıkan yazılı basın olduğu unutulmasın. Bu gazetede “emekçi insanlar” çalışıyor, siyasi partilerin yandaşları ile haber yapılması olayına gazetenin editörlüğü izin veremez!
Bu kentin havası değişmeli dedim ya, bunu söyleyeli 40 yılı geçen süre oldu. Bu önerimi de çalıştığım gazetelerin sütunlarında kamuoyu ile birkaç kez paylaştım.
Havası değişmeli derken, yerel yönetimin bu havayı değiştirmesinden sözediyorum. Akdeniz, diğer adı ile Erzin-Burnaz denizi ile aramızda yaklaşık 26 kilometrelik uzaklık bulunmaktadır. Toprakkale kalesinden baktığınızda Burnaz deniz plajını kuşbakışı net olarak görebilirsiniz.
Burnaz denizindeki esintileri Akyar Köyü dağ tepeleri engellemektedir. Bu tepelerin, arazi sahiplerine zarar vermeden aşındırılarak deniz esintilerinin gelmeleri yönünde yıllar öncesindeki yazılarım bulunmaktadır.
Akdeniz’in esintilerinin Osmaniye kent merkezine gelmesi sağlandığı anda, kent merkezinde hava kirliliğini ortadan kalkacaktır. Yerel yönetim bunu düşünmelidir!
Osmaniye’nin içme suyu Yeniköy’deki kuyu suyu ile desteklenirken, Amanos dağları eteklerindeki “yayla suyu”nun hala belli Mahallelerde kullanıldığı bilinmektedir.
Geri yıllara dönelim, SODEP’li Belediye Başkanı İskender Türkmen,1985’lerde Osmaniye’nin içme suyu Amanos dağları eteklerindeki; Gerekmez, Gürdük ve Peypınarı kaynaklarından sağlanan sularla kente getirilmişti. Sonrasında ne oldu da devamı gelmedi!?
Bu arada, AK Partili Belediye Başkanı Davut Çuhadar Amanos dağlarındaki içme suyu kaynaklarını değerlendirmek istedi. Borular döşendi ama gelen suyun akıntısına dayanamayan borular patladı!.. Çalışmalar yapıldı ise de Yeniköy’deki kuyu suyundan bu kent insanı bir türlü kurtulamadı.
Bu arada Yeniköy Köyündeki su kuyularını ilçe Osmaniye’nin Belediye Başkanı Musa Şahin açmıştı.
Musa Şahin Başkanın dönemi ve talihsiz bir kaza sonuç ölümünün ardından geçen yılları düşünelim. Bu yazıyı yazarken ne oldu ise elektrikler kesildi, bilgisayarım yine aklını karıştırdı:
Ben sözlere değil. Söylenenin özlerine bakarım arkadaş!... Şu anda benim Vekillerimin aldığı maaşın yüzde kaçını aldığımı bilmiyorum ama, Üniversiteyi kazanan çocuğunu okutamadığı için streste olan anne-babalara saygılarımla…
Yorum Yazın