Bireysel silahlanma

Silah denildiğinde ilk akla gelen yaralayıcı ve öldürücü özelliğe sahip olması olayıdır.

Dünya barışı için duyarlı insanlar silahlanmaya ve savaşlara karşı geldiği  bu çağda, bireysel silahlanma ile ilgili  yapılan değişiklikler tepkiler oluşturur.

Ülkemizde, “Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında yönetmelik”te değişikliğe gidildi.

Bu değişiklikle ilgili olarak, silah ruhsatı kapsamının genişletilmesinin bireysel silahlanma açısından tehlike oluşturacağının düşünülüp düşünülmediği akla geliyor.

Sözkonusu yönetmelik Resmi Gazetede yayımlanarak  yürürlüğe girmesi ile birlikte, son zamanlarda meydana gelen öldürme olayları ile ilgili tepkiler de yoğunluk kazanmaya başladı.

Yeni Yönetmeliğe göre, Cumhurbaşkanlığına bağlı kurum ve kuruluşların en üst yöneticileri de silah ruhsatı alabilecek.

Ayrıca, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Başkanı, üyeleri ve bu görevde bulunmuş olan kişiler ile büyükşehir belediyesi genel sekreteri, il özel idaresi genel sekreteri ve yine bu görevde bulunmuş olanlar da silah taşıyabilecek.

Öte yandan yönetmelikte, demirbaş tabanca verilmesine ilişkin olan bölümde yer alan "subay", "astsubay" ve "uzman jandarma çavuşlar" ibaresine, "uzman erbaş" da eklendi.

Yapılan değişiklikle ilgili haberi sizlerle paylaştıktan sonra, gelecek süreçte bireysel silahlanmada artış yaşanacağı akla geliyor.

Mahalle Bekçilerine silah taşıma yetkisi verildiği günleri anımsıyorum, sonrasında geçtiğimiz günlerde bir Bekçi’nin silahı ile işlediği kadın cinayeti aklıma geliyor.

İnsanların değişik sorunlarla uğraş verdiği ve streslerinin arttığı bir süreçte silah taşıma ile ilgili  getirilen kolaylıkların ardından cinayet ve intihar olaylarında artışların yaşanabileceği de düşünülmeliydi.

Sokak kavgalarında değişik türden bıçaklar, balta, tahra ve benzeri kesici aletlerin kullanıldığı olaylarla karşılaşıyoruz. Düğün ve benzeri eğlencelerde havaya rastgele ateş açılması neticesinde yaralanma ve ölüm olayları ile ilgili olumsuzluklar yaşıyoruz.

Bundan böyle rastgele havaya ateş açılmaları, ateşli silahlarla işlenen cinayetlerin önünü alabilmek için polis, Jandarma ve Bekçilerin işlerinin zorlanacağı akla geliyor.

Bu olayın birde yargı kısmı var. Silahla yaralama veya öldürme olayları karşısında yargı karşısına çıkanlara verilecek olan cezalar konusunda, Hakim ve Savcıların işleri de zorlanacak.

Silah ne için kullanılır ve kime karşı kullanılır? Silahı kendilerini korumak için kullandığını söyleyenler, kim veya kimlerden korktukları için taşırlar?

Silah taşıyanların halktan veya bireysel anlamda toplumdaki insanlardan bir korkuları veya farklı bir konumları olduğu için ruhsat aldıkları veya üzerlerinde bulundurdukları anlaşılır.

Salgın hastalıklarla mücadele verildiği bir süreçte, insanların silah taşımalarının kolaylaştırılarak, cinayetlerin artmasının düşünülmemiş olmasından kaygı duyuyorum.