Salgın tedbirlerinde gevşemeler başlatılmaya başlandı, işyerleri açılırken insanlar da sosyal ve toplumsal yaşama ayak uydurmaya çalışıyor.
Tam da yaşamın normale döneceği günlerde, insanlar Kurban Bayramı telaşına düşmüşlerdi ki, Bayram bile beklenmeden elektrik ve doğalgaza zam yapıldı.
Emeklilerin Bayram ikramiyesi ile enflasyon farkları ve maaşlarını aldıklarında nasıl harcayacağı hesaplanıyordu. Tam bu sırada Temmuz ayının ilk gününden itibaren henüz maaş ve ikramiyeler alınmadan, elektrik ve doğalgaz zammı başlatıldı.
Biraz beklenemez miydi, yani Bayram sonrasına bu zam yapılamaz mıydı? İnsanlar yaklaşık bir buçuk yıldır evlerinde bunalmışken, sosyal yaşamdan uzaklaşmışken, normalleşmenin ilk gününde bu zam erken olarak değerlendirilebilirdi.
Elektrik ve doğalgaz zammı Temmuz ayının birinden itibaren geçerli olacak ama emekli ikramiyeleri ile maaşları ayın üçüncü haftasında ödenmeye başlayacak. Maaşlarını alanlar Kurbanlık alma telaşına düşerken, elektriğe yapılan yüzde 15 zamla karşılaştılar.
Özelleştirilen elektrik ve doğalgaz işletmelerinin hizmetlerine yüzde 15 zam yapılırken, emeklilerin yıllık enflasyon farkı olarak yüzde kaç ödeme yapılacağını da hesap edebiliyor musunuz?
Vatandaşın tüketimde kullandıklarına yüzde 15, emeklerinin karşılığında ise bunun yarısı bile verilmiyorsa, adaletin bunun neresinde olduğu tartışılır.
Kaldı ki, elektrik zammı Temmuz ayı ile kalmayacak, yıl sonuna doğru bir veya iki zam daha yapılabilmesi olasılığını da düşünüyorum.
Yapılan bu zamlarla birlikte memurun 314 Tl, emeklilerin ise 224 Tl kaybettiği hesaplanıyor.
Televizyon ekranlarına çıkıp işçiye, memura ve emeklilere zam verdiklerini ballandıra ballandıra söyleyenler ve verdikleri rakamı da fazlaymış gibi gösterenlerin matematik hesaplamalarında, yılda diğer ürünlere yapılan zam oranlarını da katmalarını bekliyoruz.
Her geçen yıl çalışan ve emeklilere verilen zamlar ile tükettiği ürünlere yapılan zamlar arasındaki uçurum büyüyor. Yılda yapılan; elektrik, doğalgaz, akaryakıt, yol ve köprü geçiş zamlarındaki oranlara bakıyoruz,bir de vatandaşların ceplerine giren zam oranlarına bakıyoruz.
Otoyol ve köprüler, elektrik ve doğalgaz özel işletmelerin kasasına para girdirirken ve onlara verilen zam ile devletin kasasına vergileri ile para girdisi yapan vatandaşların cebine giren yıllık zam oranı arasında yine adaletsizlikler yaşanıyor.
İnsanlar yaşadıklarına ve yaşatılanlara bakıyor. Mikrofonu eline alanlar konuşmaları ile, bazı güzel sözcüklerle vatandaşın yüreğini okşar gibi görünseler da kazın ayağının öyle olmadığı çarşıya-pazara çıkıldığında açık olarak görülebiliyor.
Önümüzdeki hafta emeklilere verilecek olan Bayram ikramiyesi rakamına baktığımda, bir bürokratın tek başına bir lokantada verdiği paraya bile yetişemiyor.
Vatandaşlara verilen para ile “siz bu aldığınızda bir ay geçinin!”diye verilen maaşa karşılık, diğer yandan 3-4 ayrı yerden aldığı her maaşın rakamına baktığımızda, kısmasak bile iç çekiyor ve “hakkımızı” nasıl helal edeceğimizi yutkunarak düşünüyoruz!
Yorum Yazın